2024 yılında yükselen politika faizleriyle büyük ilgi gören para piyasası fonları, toplam aktif büyüklüğünü 245 milyar TL’den %512 artırarak 1,5 trilyon TL’ye çıkardı. Kıymetli maden fonlarıyla birlikte en çok büyüyen fon türü oldu.
Ancak günümüzde, düşen politika faizleriyle birlikte para piyasası fonlarının nominal getirilerinde düşüş yaşanıyor. 2024 Aralık ayında aylık %4,2 getiri sağlayan fonlar, günümüzde %3,5 seviyelerine geriledi.
Para Piyasası Şemsiye Fonlarında Gerileme
Nominal getirinin azalması, ons altının yükselişi ve ücret artışlarının tetiklediği yüksek enflasyon, yatırımcıların reel getiri odaklı tercihlerinde değişime yol açıyor. Bu durum, para piyasası şemsiye fonlarına olan ilginin azalmasına neden oldu.
Buna ek olarak, SPK’nın Kasım 2024’te getirdiği düzenlemeler, para piyasası fonlarının en az %10’unu devlet iç borçlanma senetlerine (DİBS) yatırmasını zorunlu kıldı. DİBS getirilerinin repo-ters repo işlemlerine kıyasla düşük olması, fonların performansını zayıflattı. Ancak bu düzenleme, “katılım” ibaresi taşıyan fonlar için uygulanmadı.
Ayrıca, stopaj oranlarının Şubat 2025 itibarıyla %10’dan %15’e yükseltilmesi, yatırımcıların fonlardan çıkış yapmasına neden olan bir diğer faktör oldu.
Bu gelişmeler sonucunda, para piyasası şemsiye fonları 2025 Şubat ayında ilk kez sert çıkışlarla karşılaştı. 1,54 trilyon TL olan fon büyüklüğü, 25 Şubat itibarıyla %6,7 düşerek 1,44 trilyon TL’ye geriledi.
Para Piyasası Fonlarından Çıkış, Alternatiflere Giriş
Her ne kadar para piyasası şemsiye fonlarından çıkış gözlemlense de, yatırımcıların tamamen bu fonlardan uzaklaşmadığı görülüyor. Katılım ve serbest para piyasası fonlarının da dahil olduğu grupta fon büyüklüğü, Şubat 2025 başından itibaren %2 artarak 1,84 trilyon TL’ye ulaştı.
Özellikle katılım para piyasası fonları, DİBS bulundurma zorunluluğunun olmaması nedeniyle yatırımcılar için daha cazip bir seçenek haline geldi.
Değişken Fonlar Yeni Bir Seçenek Sunabilir Mi?
Değişken fonlar, yatırım stratejisine bağlı olarak hisse senetleri, tahviller, döviz ve emtiaları farklı oranlarda içeren fonlardır. Piyasa koşullarına göre portföyü dinamik şekilde yöneten bu fonlar, hem faiz içeren varlıklara hem de daha volatil yatırım araçlarına yer verebilir.
2025 yılında faiz indirimlerinin devam etmesi eurobond ve tahvil fiyatlarını desteklerken, değişken fonlar yatırımcılar için güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor. Yılbaşından bu yana %9 büyüyen değişken fonlar, kıymetli maden fonlarının ardından en fazla para girişinin olduğu fon türü.
Ancak, bu fonların portföylerinde hem faiz içeren hem de yüksek risk içeren varlıklar bulunduğu için yatırımcıların risk-getiri dengesini iyi analiz etmesi gerekiyor.


